YÖREMİZDEKİ KALELER VE KRALLARI -(2)
Göksu nehrinin güney yamaçlarında (Karşıyaka) yer alan tarihi şehir devletlerinden biri de Arnabuda Krallığıydı. Bu isim, sonradan Arnava olarak değişmiş ve şimdilerde Yalındal olmuştur. Bu merkez de kalabalık bir yerdi. Krallığın kendine has Kalesi ve yaylak olarak kullanılan yerleşim yeri olduğu sanılmakta olup, tarih içinde tahrip olmuştur. Bu şehir devleti, Karamanoğulları Beyliği hakimiyetine girince, aynı yere Türkler de yerleştirilmiş ve aynı adla asırlar boyu varlığını sürdürmüştür.
Karamanoğulları tarafından, diğer yerlerde olduğu gibi, Hıristiyan halkın Türkleştirilmesi/Müslümanlaştırılması için şehir yeniden imar edilerek geliştirilmiştir. Halil Bey zamanında, kente yapılan cami, zaviye ve diğer kurumlarının varlıklarını koruması için bir vakıf bile kurulmuştur. Bu vakıf Osmanlı Devrinde de varlığını sürdürmüş ve halen arşivlerde yer almaktadır. Şöyle ki;
İstanbul Başbakanlık Arşivleri Dairesi (1) numaralı bölümde, Osmanlı Dönemi/Karamanoğlu Halil Bey zamanın vakıfları Listesine göre ; Ermenek Arnava köyündeki zaviyesine ait ; (başlığıyla /aynen)
(Eski Türkçe, “ Vakfı Zaviye-i Halil Bey Veledi Karaman der karyeri Arnabuda ez nahiye-i Ermenak “ olup, Türkçesi, “ Karamanoğlu Halil Beyin Arnabuda köyündeki zaviyesine ait vakfıdır” şeklinde yer almaktadır. Bu vakfın yaşaması için bir çok arazi, depo, bahçe, değirmen ve sarnıçlar bağlanmıştır. Cumhuriyetin kuruluşu ile birlikte bölgede bulunan bir çok vakıf, tekke ve zaviyelerin kapatılmasıyla hepsi tarihe karışmıştır.
Bölgenin diğer krallıklarına gelince, şimdiki Çavuş köyünün üzerindeki antik ören kalıntılarının olduğu yerde “Altın Kralı” diye anılan bir şehir devleti ve kalesi varmış. Bu tarihi yer şimdi bile definecilerin sık uğradıkları yerler arasındadır. Bu bölgenin üzerindeki arazide de “Buğday Kralı” ve kalesi varmış. Bu kale kalıntıları halen görülebilmekte olup, halk arasında Masırlık Kalesi olarak bilinir. Buğday Kralı, Altın Kralına buğday veriri, karşılığında altın alırmış. Günümüzde dahi Masırlık ve Kuyuönü olarak anılan bu bölge en iyi buğday yetişen yer olarak bilinir ve bu bölgede tarlası olanların buğday ekmeği yediğine inanılırdı.
Bölgenin en büyük şehir devleti Eirenepolis (sonradan İrnebol) Krallığıdır. Şehir, şimdiki Yukarı İrnebol (Çatalbadem ) köyü üzerindeki geniş bir yer tutan ören yıkıklarının olduğu yerde kurulmuştur. Geniş bir kalesi varmış ve adı “ Şahinler Kalesi” olarak bilinirmiş. Bu şehir kalıntısı ve civarı, defineciler ile tarla çıkarıcılar tarafından tahrip edilmiş olmasına rağmen, halen geniş kalıntılar mevcuttur. Her yıl bu bölgeden kaçırılmak istenen tarihi eserler ve kazı yapan defineciler yakalanır. Bir çok olay adliye ve güvenlik güçlerine intikal eder. Bilimsel bir araştırma yapılamamış olması da tarihi bir eksikliktir. Bu şehrin kuzeyinde, yani Anamurium (Anamur) yolu istikametinde Titiopolis isimli bir şehir Krallığının da bulunduğu tarihi kaynaklarda geçmesine rağmen, kalıntılar yok olmuştur.
İrnebol batısında Ayıoluğu diye bilinen, eski adıyla Ceren Boğazı (Koyağı) denilen yede de bir şehir ve kalesi mevcutmuş. Bu yerler de sürekli definecilerin gazabı altındadır. Şehrin üzerinde Davullu Kale mevcutmuş. Kalenin içine girince sürekli davul sesi duyulduğundan bu adla anılmış.
Bu kalelerin en üst noktasında, bölgenin simgesi haline gelmiş olan Dinek Kulesi (Kalesi) yer alır. Ne zaman ve kimlerce yapıldığı bilinmemekle birlikte, her devirde ve Karamanoğulları devrinde de gözetleme yeri olarak kullanıldığı sanılmaktadır. Çevresindeki kale surları yok olmuş, fakat, kule, zamana karşı inatla direnerek günümüze kadar varlığını sürdürmüştür. Kemerlerindeki koca taşların zamanın imkanlarıyla nasıl o yüksekliklere kaldırıldığı anlaşılamamaktadır. Kule üzerine çıkıldığında, solda (Batı) tüm Kazancı bölgesi, Akmanastır ve Pınarönü köyüne kadar olan saha, doğuya bakıldığında, İrnebol, Zeyve, Yalındal, Mennan kalesi ve Görmeli köyleri, hatta bölgedeki tüm kaleler ve Ermenek yakasının tümü gözlenebilmektedir. Bu gözlenen yerlerin her hangi bir noktasında bulunduğunuzda ise, Dinek Kulesi, hemen karşınızda gözükür.. Kısacası, bölgeyi ve Karşıyakayı gözetlemek için bu yerden daha uygun bir nokta bulunamazdı. Define avcıları bu esere de göz dikmiş ve en üst taşına dinamit atmışlardır. Bu kulenin hangi köy sınırları içinde olduğu konusu Çatalbadem - Kazancı arasında tartışılırken, Ermenek Belediyesi elini çabuk tutarak bu eseri kendi logosu (simge) olarak seçmiş ve tescil ettirmiştir.
(Gelecek sayıda, Asar Kralı ve Kaleler )
DERLEYEN : Araştırmacı Av. Naci SÖZEN Nisan 2007 /ANKARA
19 Ağustos 2007 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder