29 Ağustos 2007 Çarşamba

KAZANCI DESTANI

K A Z A N C I D E S T A N I


Köyüme olan sevgim, tutkudan bile öte,
Çocuk denecek yaşta, düşmüşüm ben gurbete,
Ne yapsam dindiremem, gönlümdeki sancıyı,
Hedef, anlatmak size, doğduğum Kazancı’yı.

Ermeneğe varıp da, karşıya bir bakınca,
Uzanır dağ yolları, beyaz, kıvrım ve ince,
Geçtiğimiz köprümüz, Alaköprü, asırlık,
Karşılar hemen bizi, çam kokulu Masırlık.

Temiz hava geldikce, acıkır herkesin karnı,
İlk işaret yerimiz, bilin, Piladan Burnu,
Ağlar yolda bir çocuk, attan düşmüş palanı,
Son kornamızı çaldık, ora Eşekalanı..

Dağların her yerinde, nice çiçek dermişiz,
Bir de bakar ki insan, hemen köye varmışız,
Bitiverir çabucak, altımızda tozlu yol,
Uzaklardan sallanır, sevgi dolu nice kol,

Tatlı sulu Aybaham, kükreyen Kazanpınar,
Azaldıkca yeşillik, derinden içim yanar,
Lale, sümbül nerede, nergis görünmez oldu,
Şimdi, tavşan, sincaplar, keklikler hep kayboldu,

Kurumuş dudaklara, tozlu Toros çeşmesi,
Çok tatlı gelir bana, elimle su içmesi,
Öter dalda bir serçe, ince, narin, nazlıca,
Uzakdaki yaylamız, soğuk sulu Buzluca.

Gezip görmek istersek, çoktur özellikleri,
Sevgi, saygı, iyilik, seçip güzellikleri,
Sevelim her canlıyı, kalbden kalbe akalım,
Geçmişden ders alarak, geleceğe bakalım.

Su akar, kuşlar öter, sütler helkeden taşar,
Erik ceviz olursa , yörükler buna şaşar,
Açık olsun bahtımız, kader neyler görelim,
Batırmayı yiyelim, bir de ekmek dürelim.

Derekahve, demli çay, eserse akşam yeli,
Küsüp dağılmayalım, sürsün bu sevgi seli,
Dert bitsin, elem gitsin, olmayalım sancılı,
Geleceğin aydınlık, mutlu ol Kazancılı.

Avukat Naci SÖZEN
Ankara – 26 Haziran 1992

Hiç yorum yok: