KAZANCI VE KAZANCILILAR HAKKINDA BİLMEK İSTEDİKLERİMİZ
Okuluna ulaşabilmek için 15 gün boyunca yürüyen Kazancılı öğrencileriler kimlerdi?
Konya İli Ereğli İlçesi yakınlarında 1940 yılında eğitime başlayan İvriz İlköğretmen Okulu (Köy Enstitüsü) ilk mezunlarını 1946 yılında vermiştir. Bu okulun eğitime başladığı 1940 yılında öğrencileri arasında Kazancılı Mehmet GÜZEL’de (Emekli Sağlık Memuru) vardı. İvriz’de 3 yıl okuduktan sonra Sağlık sınıfına seçilmiş ve Eskişehir ili Çifteler ilçesinde bulunan Sağlık Okulu’na intikal ederek, burada da 3 yıl okuyup 1946 yılında mezun olmuştur. Kendisi halen Kazancı’da yaşamakta olup, Cumhuriyet kurulduktan sonra açılan okullarda (Kazancı dışında ) okuyarak memur olan ilk Kazancılıdır. Emekli Öğretmen (Şair) Sayın Sami TUNCA’nın anlatımlarıyla, bu okula Kazancı’dan Sami TUNCA, Dede OĞUZ ve İbrahim TÜRKER 1941 yılında girmişler ve 1947 yılında ikinci mezunlarla birlikte öğretmen olmuşlardır.
Bu devirlerde, ilk okulu bitiren çocuklar, yanlarında babaları veya yakın bir akrabaları olduğu halde, yayan olarak yola çıkarlar ve birinci günün akşamı Ermenek’e ulaşırlardı. Ermenek’te, çevre köylerden gelen kafile toplu olarak (yolcu kafilesi denirdi) Yellibel-Bucakkışla hattındaki yayla yolundan Karaman’a doğru yola çıkarlardı. Kafileyi götüren katırcılar olur ve valizler 5 lira karşılığı katırlara yüklenirdi. Çocuklar da nöbetleşe katırlara binerlerdi.
Yolcu kafilesi, dağları aşar, dereler ve vadileri geçer, iki köyde camide yatar ve dördüncü günün akşamı Karaman Kervansaray hanına ulaşırlardı. Bir gün daha yolculukla İvriz’e ulaşılır, böylece Kazancıdan çıkışın beşinci günü akşamı okula varılırdı. Mevsimlere ve havalara göre bu süre uzayabilirdi. Okuldan köye dönüş yolculuğu ise, gidişin tersi şeklinde gerçekleşirdi. Yolculuk o kadar güç şartlarda geçermiş ki, iki yolculukta, kafilede bulunanlardan birer kişinin muhtelif yerlerde öldüğünü de anlatmıştır.
İkinci dönem olarak gidenler o kadar başarılı ve aktif öğrencilermiş ki, ikinci sınıftan itibaren, Sami TUNCA, okulun Kütüphane Kolu Başkanı, (Merhum) Dede OĞUZ, Kooperatif Kolu Başkanı, (Emekli Öğretmen /Müfettiş) İbrahim TÜRKER, Ahlak Kolu Başkanı olmuşlardır. Bu dönem, okulda toplam 43 Ermenekli öğrenci varmış ve hepsi için bir konu olduğunda “ Ermenekli “ diye söylenirmiş. Fakat, sadece Kazancılı öğrenciler için Ermenekli değil “ Kazancılı “ denirmiş.
Tabi olarak, bu okula sonraki yıllarda da bir çok Kazancılı gitmiş ve başarılarla mezun olmuşlardır. Ne yazıktır ki, 1950’li yılların sonlarına gelindiğinde, hala, Ermenek Ortaokuluna Kazancılı bir öğrenci gönderilememiştir. Sayın Sami TUNCA, 1958 yılında okullar tatil olduğunda izine gelirken, Ermenek’te zamanın Ortaokul Müdürü Yahya BAYAR, kendisine “ hocam, Kazancıdan hiç öğrencimiz yok, gelecek yıl öğrenci bekliyoruz, lütfen yardımcı olun “ diye adeta yalvarmıştır. Hocamız da köye gelince, bu konuyu gündeme getirmiş ve ileri gelenlerle konuşmuş, sonuçta, ilk okulu yıllar önce bitirmiş olan Sinan ÇELEBİ ( Maliyeci Emekli Gelirler Müdürü ) Ermenek Ortaokulu’na kaydettirilerek okula başlaması sağlanmıştır.
Bu başlangıç sonrası bir çok öğrenci ortaokula başlamış olup, 1963 yılana gelindiğinde okul koridorlarında asılı olan 16 kişilik “ İftihara Geçenler Panosu “ üzerinde 4 kişi Kazancılıydı. Bunlar, üçüncü sınıflarda, Mustafa ÇETİN, İbrahim ZENGİN, ikinci sınıflarda Nurullah (Dede) AKTAŞ, birinci sınıflarda Naci SÖZEN idi. Bu dönemde, Okul Başkanı, Öğrenci Yurt Başkanı ve 3 adet sınıfın başkanı da Kazancılıydı. Daha çoğaltabileceğimiz örnekleriyle söyleyeceğimiz, Kazancılıların bulunduğu her yerde ve görevde, başarılı ve saygın kişiler olmaları hususu, kendileri için önemli olmakla birlikte, aslında tüm Kazancılılar için de önemli ve gerekli sayılmalıdır.
KAZANCI’DA KURUMLAR ;
- Kazancı Jandarma Karakolu , 1930 yılında hizmete girmiştir.
- Elektrik Kazancı’ya , Kasım 1984 yılında hizmete girmiştir. Daha önce birkaç kez direkler dikilmiş, fakat elektrik gelmediği için bu direkler göçmüştür. Bazı devlet görevlileri ve Valiler ziyaretlerinde köylüye hitaben “ oyunuzu şimdiki hükümet eden partiye verirseniz gelecek yıl bu elektrik yanar “ demişler, adeta şantaj yapmışlardır. Kazancılılar da “ biz oyumuzu pazarlık yapmayız, elektriksiz yaşarız ve şantaja boyun eğmeyiz “ demişler ve oy vermemişlerdir. Ermenek’te elektrik 01.09.1934 yılında yandığı düşünülürse Kazancılıların bu medeniyet vasıtasına ne kadar geç kavuştuğu anlaşılacaktır.
- Kazancı ve Kazancılıların, halen Türkmenistan devleti, Balkan Balkan vilayetine bağlı Kazancı (Gazancy) ilçesinde yaşamakta olduğu, bu ilçeden olup halen A.Ü. DTC Fakültesinde misafir öğretmen olarak görev yapan Prof. Bedri SARIYEV ile tanıştığımızda öğrenilmiştir. Kazancı Belediyesi tarafından Bedri Bey Fahri Hemşeri ilan edilmiş ve beratı Ankara’da törenle verilmiştir. Hocanın resmi ve pasaportunun sureti maillerle gönderilecektir.
- Kazancının deniz seviyesinden yüksekliği (Belediye binasının önü) 1173 metredir.
- Kazancı Nahiye Müdürlüğü 1931 yılında ilk müdür Fikri Bey tarafından kurulmuştur. Akif Müdür Göksu’da boğulmuştur.
- Belediye 1972 yılında kurulmuştur. (Ermenek’te 1871 yılında kurulmuştur)
- PTT 1974 yılında faaliyete geçmiştir. (Ermenek’te 1888 yılında kurulmuştur)
- Sağlık Ocağı 1975 yılında kurulmuştur. (Ermenek’te 1959 yılında kurulmuştur)
- Ortaokul 1969 yılında, lise 1989 yılında eğitime başlamıştır. (Ermenek’te Ortaokul 1949 yılında, lise 1968 yılında açılmıştır)
- İlk motorlu araç Müdür Fikri Bey zamanında gelmiştir. (Ermenek’e 1929 yılında Silifke-Gülnar üzerinden getirilmiştir)
- Kazancı’da ilk eğitim 1923 yılında Arapça olarak Merhum Öğretmen Sami ÖZTAŞ zamanında başlatılmıştır. 1928 yılında Türkçe eğitime 3 yıllık olarak başlanmış, 1940 yıllarında 5 yıllık olmuştur. Sami Bey 1948 yılına kadar öğretmenlik yapmış olup, ilk okuttuğu çocukların çocuklarını da okutmuştur.
- İnternet Cafe 2004 yılında açılmıştır.
BAZI BİLGİLER :
- Ermenek’ten 1931-1967 yılları arasında İl Genel Meclisi üyelerinin tamamına yakını Ermenek merkezden seçilmiş olup, sadece, 1939-1942 dönemi üyeleri olarak Hasan ERDEM ve Emin Hami KOÇAŞ listede yer almıştır. Hasan ERDEM, Hacı Muhtar adıyla bilinen ve uzun yıllar Kazancı Muhtarlığı yapmış bölgede tanınan bir saygın kişiydi. Kendisi 1946 yılında Ermenek’te bir siyasi partinin mitinginde, bir anda yerinden fırlamış ve kürsüye çıkarak, konuşmuş olan siyasetçilerin yalanlarını ve tutarsızlıklarını kürsüden dinleyiciler nutuk olarak anlatmıştır. Alanda toplananlar bir birine “ bu konuşan adam kimdir? “ diye sormuşlar ve Kazancı Muhtarı olduğunu öğrenmişlerdir. Yakın zamana kadar Cenne, Boyalık ve Güzve gibi köylerde işler aksadığı zaman köylüler “ bizim köye Kazancı Muhtarı gibi bir adam lazım “ diyerek bizim Hacı Muhtarı anarlarmış.
- Bölgenin Gülnarlılar hakimiyetinde olduğu dönemlerde, Gülnarlı Mollalıoğulları sülalesi Yenicesu, Güğül ve Akkuyu yöresinde tarla açmaya başlarlar, İrnebollular ve Anamurlular da toprak ister ve kavga çıkar. Kavga esnasında birisi EZAN okumaya başlayınca kavga durur. Kazancılı Muhtar Mehmet “ anlaşmazlığım mahkemede çözülmesini “ önerir. Bu öneri kabul edilir ve Ermenek Kadılığına başvurulur. Taraflar Kadılık duruşmasında kendilerini savunurlar. Kadılık “ arazinin suyu hangi köy tarafına akarsa, arazi o köyün olur “ şeklinde karar vermiş ve bu araziler Kazancının olmuştur. Gülnarlılar 1890 yıllarında Kırkkuyu yaylasına 3 köy halinde yazlığa gelirlermiş. Ellerinde padişah tarafından verilmiş 40 günlük otlakiye koçanı (ferman veya tapu da denir) varmış.
- Kazancı arazileri ( bölgeye Türkler geldikten sonra ) ilk devirlerde Gülnarlılar elindedir. Daha sonra, Padişah Fermanı ile çaydan itibaren arazi Anamurlu Beylerin eline geçer. İstiklal Savaşı yıllarında da arazileri çoğu Ermenekli Ağaların eline geçmiştir. Zaman içinde bu araziler Kazancılılar tarafından tekrar satın alınmıştır. Kazancı Belediye binasının olduğu yer dahil, mahalleler ve arazilerin tapuları halen Anamurluların elinde, zilyetliği ise Ermeneklileri elindeydi. Son tapulama – kadastro uygulamasıyla arazilerin tapuları Kazancılı sahipleri üzerine tescil edilmiştir.
DERLEYEN ;
NACİ SÖZEN (Kazancı ve Kazancılılar isimli kitap notlarından
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder