OSMANLI ARŞİVLERİNDE ERMENİ MESELESİ BELGELERİNDEN SEÇMELER
Bilindiği üzere, “ Ermeni Meselesi “ konusu, uzun yıllar varlığını kabul etmediğimiz, bilmiyor göründüğümüz, duymamış ve görmemiş gibi davrandığımız, buna karşı, Ermenilerin sürekli canlı tuttukları ve ASALA terörü sonrası gelinen bu noktada, bizi tüm platformlarda engelleyen, Vatanımızın bölünmezliği, Devletimizin ve Milletimizin birliği konularında bile tehdit eder bir hale gelmiştir. Yapılan tespitlere göre, Ermeniler, bu konuyu canlı tutmak ve dünyaya yaymak için 36 000 adet kitap, dergi ve makale yayınlamışlardır. Biz ise, 16 civarında kitap yayınlamışız ve bunların hiç biri kütüphanelerde ve kitapçılarda bulunmuyor.
Osmanlı İmparatorluğu, 93 harbi olarak bilinen savaşta Rusya’ya yenilmiş ve tüm Balkanları kaybetmiş, Rus orduları İstanbul önlerine dayanmışlardır. Savaş sonrası yapılan Ayastafenos (Yeşilköy) anlaşması ve sonrasında toplanan Berlin Konferansı ile sonuçta imzalanan Berlin Antlaşması kapsamındaki şartları kabul etmekle, tarihçiler göre, Osmanlı İmparatorluğu kendi idam fermanını imzalamış oluyordu. Bu anlaşmalar ve kapsamında yer alan maddeleri incelemeyi sonraya bırakalım ve Berlin’de Osmanlı’nın temsil edilmesi konusunda yaşanmış olan ibret verici durumu gerçek belgesinden öğrenelim. Şimdi, Osmanlı Yıldız Arşivlerinin tercüme edilmiş cildinin ilgili sayfasını okuyalım..
“ KAYNAK : Osmanlı Arşivi, Karton-4, Kısım-9, Zarf-72, Evrak-1071, Ermeni meselesi,
ÖZEL YAZI
Kimden : Padişah Hazretleri’nden,
Kime : Cevdet Paşa’ya
Konu : Düstur (Yasalar Dergisi) Kurulu’nun ne zaman oluşturulduğu ve Berlin’deki kongreye gönderilen Ermeniler,
Ermenilere verilen Meclis-i Umumi (Genel Kurul) ayrıcalığı hakkında Bakanlar Kurulu Tutanağı ve Kararnamesi yoktur.Yalnız, imza yerine M harfi bulunan Başkanlığın bir yazısı bulunmuştur. Böyle bir ayrıcalığın, Şura-yı Devlet (Danıştay) ve Bakanlar Kurulu kararı olmadan, yalnız bir M harfi ile yazılmaları mümkün müdür ? Bu durum, devletin kanun, nizam ve geleneklerine ters düşmektedir.
Berlin’deki kongreye 3 Ermeni delege gönderilmiş, bunların gönderilişleri ve niçin gönderildikleri Efendimizce bilinmemektedir. Ne kadar üzücüdür ki, bu konuda çok sonra bilgileri olmuştur. Bu olay Bakanlardan hangisinin kararı ile olmuştur. Kongreye gönderilen Ermenilerin ikisi Bab-ı Ali’ye getirilerek (bunlardan biri Horen Luzinyan, diğeri ölen Patrik Ohennes, üçüncüsü bilinmiyor) kendilerine devlet tarafından gönderildikleri söylenmiştir.
Bu kişiler, Berlin’de Devletin aleyhinde ve Anadolu’yu şu duruma koyacak şekilde imza koymuşlardır.Devlet Başkanının haberi olmadığı halde, o zamanki Bakanların verdiği şeyi şimdi de istemektedirler. Ne büyük alçaklı ! Din ve devletine ne büyük hainlik ! Allah’ın laneti üzerlerine olsun..
Bu konuyla ilgili ne varsa bütün bilgilerinizi hatırlarda kaldığı derece sunmanızı.. Efendimize ve Devlete olan sevgi ve bağlılığınız, böyle bir görevi yerine getirmeniz Allah ve Resulünü de hoşnut etmiş olacaktır. “
Arşiv kitabının ilgili sayfasının bir yüzünde resmi belgenin eski yazı (arapca) sureti, diğer yüzünde ise, birinci sütun Osmanlıca, ortada Türkçe ve son sütunda İngilizce yazımı yer almaktadır. Biz belgedeki Türkçe sütundaki yazıları aldık. Belgede yer alan her paragrafı alamadık, fakat, aldığımız cümle ve paragraflarda hiçbir kelimede ve yazım değişikliği yapmadan, ne yazıyorsa öyle aldık.
Gelelim bu belgenin değerlendirilmesine.. Şimdi bu belgeden öğreniyoruz ki, idam fermanı olan Berlin Konferansı ve Anlaşması sırasında Osmanlı’yı Ermeniler temsil etmiş, fakat, kim veya kimlerin görevlendirdiği belli değil. Padişah bunları çok sonra öğreniyor ve ilave bilgi için eski görevlilere bu yazıyı yazıyor.. Siyasi Tarihimizi incelediğimizde bir çok olay karşısında ağlamak-gülmek arasında bocalamış ve bu kadar da olmaz demiştik.. Demek ki dahası da varmış. Yakın geçmişte, ilk körfez harekatı sırasında Genel Kurmay Başkanlığından Irak üzerine sefer düzenlenmesi istendiği için zamanın Genel Kurmay Başkanı istifa etmiş ve çok tartışma yaşanmıştı. Sonradan öğrenildi ki, Başbakanlıktan gönderilen ve sefer düzenlenmesini isteyen belge müsteşar tarafından çekilmiş bir faksmış ve sefer bu faks yazısıyla istendiğinden istifanın olduğu şeklindeydi..
Bu anlaşmalardaki, kabul edilen maddeler doğrultusunda ve Avrupa ülkelerinin (İngiltere, Rusya ve Fransa başta olmak üzere) baskıları sonucu Islahat Fermanı yayınlanmış ve bağımsız bir devlet kurma hayaline kapılan Ermeniler, önce silahlanmışlar, örgütlenmişler ve nihayet zamanı geldiğine inanarak isyanlara başlamışlar, cephelerde savaşan Osmanlı’yı, yani kendi devletini arkadan vurmuşlardır. Daha neleri öğreneceğiz bakalım…
.
25 Ağustos 2007 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder