21 Ağustos 2007 Salı

27 köprü

DEVLETİMİZ 36 KİLOMETREYE 27 KÖPRÜ İLE 4 TÜNEL YAPIYOR


Günlük gazeteyi okurken gözüm sayfanın sağ köşesindeki bir habere takıldı. Haberin başlığı “ 36 kilometreye 27 köprü, 4 tünel “ şeklindeydi. Bu başlık bana çok enteresan geldi ve haberin tamamını okumaya başladım. Haberin devamında “ Bitlis ilini, Batman ilinin Baykan ilçesine bağlayan karayolunun 36 kilometrelik bölümüne 27 köprü ve 4 tünel yapılacağı, 90 trilyon liraya ihalesi yapılan bu işlerin yıl sonuna kadar tamamlanacağı, illerin valilerinin de çalışmaları desteklediklerini açıkladıkları “ şeklinde ifadeleri yer alıyordu. Bu haberi okuyunca çok şaşırdım, Ermenek ve çevresinde yaşayan insanların çok yalnız olduklarını düşündüm.
Bilindiği üzere, Göksu üzerine yapılmakta olan Ermenek Barajı ve Hidroelektrik Santralı inşasına bağlı olarak oluşacak olan baraj gölü, tarihi Alaköprü ve Çavuş köyü ile birlikte bölge arazisinin yüzde 36 oranında bir kısmını, ayrıca, Ermenek –Kazancı-Anamur kara yolunun bir kısmını yutacağı için yeni köprü yapımı ve ulaşım yolları konusu uzun süreden beri bölge insanının en önemli sorunu olmayı sürdürüyordu.
Bu projeler kapsamında, Ermenek – kazancı arası şimdiki 26 kilometre mesafe yerine, resmi makamların, resmi olmayan açıklamaları doğrultusunda, 70 kilometrenin üzerinde bir güzergaha çıkarılıyor, yeni bir köprü ve bağlantı yolları yapımı yerine baraj için inşa edilmekte olan servis yolu ve servis köprüsünün kullanılacağı söyleniyordu. Böyle bir yaklaşım ve sonuçta böyle bir ulaşım çözümü, yöre insanının kabul edemeyeceği bir çözüm olmakla birlikte, özellikle, Ermenek ilçesini çevresinden koparacak, Göksu vadisinin iki yakasını bir birinden ayıracak bir yaklaşım olarak değerlendirilmişti.
Barajın getirecekleri ve götürecekleri konusunda 2 yıl önce gazetede yayınlanmış olan yazıda yer alan sorunlardan sadece bir tanesi bu köprü ve yol, yani, baraj sonrası ulaşım sorunuydu. Yöre insanı, henüz sadece bu sorunla karşı karşıya geldi ve istenen çözüm önerisini yetkili makamlara kabul ettirmeye çalıştı. Bu kapsamda, ilk toplantı 24 Eylül 2004 günü yapılmış olup, sonuçta, konunun ve sorunun bir özeti ile mevcut ve muhtemel çözümler tartışılarak yöre insanının kabul edebileceği en makul çözüm önerisi ilan edildi ve bu doğrultuda tüm kurum ve kuruluşların, siyasi organların ve halkın iştiraki ile sayısız toplantı yapıldı, Ankara ziyaretleriyle yetkili mercilere, Bakanlıklara, Milletvekillerine ve DSİ yetkililerine ulaşılmaya, sorunu anlatmaya ve çözüm önerisinin benimsenmesini sağlamaya çalışıldı.
Bu çalışmalara rağmen, gelinen noktada, önerilen köprünün kabul görmediği ve dayatılan servis yolu ile köprüsünün kullanılmasının kaçınılmaz olduğu söylenmektedir. Yöre halkının bunca fedakarlığına rağmen, önerdiği köprü/yol için gerekli olan 20-25 trilyon liranın yüksek maliyet nedeniyle üst seviyede yetkililerin karşı çıktığı, hatta, Ermenek heyetinin görüşmelerde bulunmak üzere Ankara’da olduğu günlerde, kısa süreli sorunları dinleyen bir bakanımızın “ 16 milyon Euro değil bir milyon Euro maliyet bile fazla” diyerek umutları tüketmiş olduğunu da bir vakıa olduğuna göre, yöre insanımızın kendisini yalnız hissetmesi hiç de yadırganacak bir durum olmamalıdır.
Devletimiz, ülkemizin bir yöresinde, ulaşımı sağlamak için 36 km mesafede 27 köprü ve 4 tünel inşa ederken, Milli çıkarlar için, yine devlet tarafından başlatılmış olan bu baraj projesinin neden olduğu ulaşım sorununu çözmek konusunda bu kadar isteksiz davranılmış olması yöre insanının kendisini yalnız ve çaresiz hissetmesine neden olacaktır. Devletimizin ve üst düzey yetkililerimizin, yöremiz için de biraz cömert davranmasını, 27 değil sadece bir köprü inşası teklifimizi kabul etmesini diliyoruz.

Av. Naci SÖZEN
Kazancı/ERMENEK

Hiç yorum yok: