GÖRMELİ KÖPRÜSÜ , HAZİN OLACAK ÖYKÜSÜ..!
Taşeli Bölgesi’ni derin vadilerle ikiye ayıran Göksu Irmağı (Ermenek Çayı)’nın iki yakasını birbirine bağlıyan tarihi gururumuz, Atalarımızın yadigarı, kültür mirasımız, diğer bir adıyla “ ALA KÖPRÜ “ olarak da bilinen Görmeli Köprüsü’nün, halen projesi tamamlanarak ihalesi yapılmakta olan “ Ermenek Barajı ve Hidroelektrik Santralı “ sularının içine gömülerek yok olacağını duydunuz mu?
Karamanoğulları Beylerinden Mahmut Bey oğlu Halil Bey tarafından M.S. 1305 yılında yaptırılan ve benzerleri arasında bir numara olan bu sanat harikası eserin en önemli özelliği, 700 yıldan beri hiç bir taşının kırılmamış, kitabesinden bir harfinin bile bozulmamış, harçlarından bir parçanın bile düşmemiş olması, hatta, yapıldığı yıldan bu güne kadar hizmet vermesi, canlı ve cansız tüm varlıkların bir taraftan diğer tarafa geçmesine köprü olmasıdır..
Geçmişde, yakın yerlere başka köprüler yapılmış olmasına rağmen, hiç birisi tabiatın ve iklimlerin yıpratıcılığı karşısında varlığını sürdürememiş, fakat, Ala Köprü hep var olmuş, umut kervanlarına, sevda türkülerine, aşk öykülerine bıkmadan, usanmadan tanıklık etmiştir. Bu köprünün, zamana, değişime ve her türlü yıkıcı etkiye rağmen varlığını sürdürmesini insanlar içlerine sindirememiş olacaklar ki, yapılacak olan barajın suları tarafından yutularak boğulmasına seyirci kalacaklardır. Çünki, proje dökümanında bu eserden “ Karamanoğulları Beyliği devrinin en önemli mimari eserlerinden biri olan Görmeli Köprüsü , Ermenek Barajı ekseninin yaklaşık 1,2 km. membaında yer almaktadır. Köprü, rezervuar içinde kalacağı için taşınması gerekebilir” şeklinde cılız , duyarsız ve önemsizleştirici bir ifade ile yer verilmiştir.
Görmeli Köprüsü kesme taşlardan yapılmış olup, atnalı şeklinde 2 kemeri vardır. Dünyadaki ve Türkiye’deki kemerli taş köprülerin en güzel örneğidir. Taşların arasında harç olarak kullanılan maddeler, taş kireçi, süt ve yumurta akı karışımıdır. Taşları kırsanız bile harç dökülmemektedir. Köprünün boyu 21 metre, eni 6 metre ve yüksekliği 28 metredir. Köprünün geçmişi çok görkemliydi, geleceği hazin olacağa benziyor.
Köprünün batı cephesindeki kitabesinde şunlar yazılıdır. “ Sultan-I Azam, emniyetle geçilmek üzere bu köprünün yapılmasını emretti. O Sultan-I Azam ki, alemde Allah’ın gölgesidir. Dünya ve din üzerine feth babasıdır. Bu kimdir derseniz, Karamanoğullarından Mahmut Bey oğlu Halil Bey’dir. Alem-i İslam’da daim kılsın. Sene , H. 706, M. 1305, mimarı, Aciz Kul Yusuf oğlu Süleyman “.
Ermenekli olup da, Ala Köprüyü bilmeyen, duymayan veya görmeyen bir insan düşünülemez. Yöremizdeki kültür varlıkları, tarihi eserler ve insanlık değerlerini çeşitli maksatlarla yok eden, el ürünlerinin toplanıp götürülmesi, cami kilimlerinin yağmalanmasına aldırmayan, kitabesine bile “define vardır “ zannı ile dinamit atmaya kalkışan insanlarımızın, köprünün sulara gömülmesine duyarsız kalabilecekleri ihtimalini düşünmek istemiyoruz. Taşlar sulara düşmeyince, sular taşlara yükselecek deniyor.
Halk dilinde destanlara konu olan Ala Köprü için söylenmiş olan beyit şöyledir,
Akar sular, bu dağların öyküsü,
Çağlayanlar, yamaçların türküsü,
Derin vadilerin asırlık süsü,
Göksu üzerinde Görmel Köprüsü.
Bölgesini ve yurdunu seven herkesi bu konuda duyarlı olmaya, bir şeyler yapmaya davet ediyoruz. Konu, devlet kurumları başta olmak üzere, sivil toplum örgütleri, sanat çevreleri, basın yayın kuruluşları, bilim kurumları ve uluslararası kuruluşlar nezdinde dile getirilmeli, köprünün, aslına uygun olarak, yakın bir yere taşınıp, gelecek kuşaklara aktarılması mutlaka sağlanmalıdır. ANKARA, Mayıs - 2002
(Görmeli Köprüsü Kurtarma Platformu adına ), Av. Naci SÖZEN (tel.0312.4180531)
21 Ağustos 2007 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder