EŞŞEĞİNİN İNADI
. Eşeğinin inadı,
. Açtırmadı kapıyı..
. Mükremmi çok denedi,
. Söylemedi kötüyü….
YAKIMIN (MANİ) HİKAYESİ :
Kazancı Kasabası, Yukarı Mahallede bir zamanlar Mükrü Emmi (Mükremmi) adıyla bilinen, şakacı ve neşeli bir kişi yaşadı. İki katlı bir evi, karısı ve bir de eşeği vardı. Onun adını bu günlere kadar taşıyan şey ise, bir çok mani ve hikayeye konu olan Eşeğinin İnadıydı. Bu gün bile, inatçı birini nitelerken “ ona bakmayın, onda Mükremmi’nin eşeğinin inadı var “ diyerek yakınılır. Bu eşekte öyle bir inat varmış ki, yükle bahçesine giderken, yoldan akmakta olan az bir suyu atlamamak için öyle direnmiş, adamcağız yoldan geri dönüp, suyun altından bir araziden dolanıp bahçesine varabilmiş. Bir keresinde, yine tarlaya giderken, karşıdan gelen başka bir eşek, Mükremmi’nin eşeğine doğru hamle yaparak anırmış ve onu kızdırmış. Eşek bu kızgınlıkla, geri dönerek o eşeğin peşinden gitmekte ısrar etmiş ve inatla geri gitmek istediğinden adamcağız, eşekle birlikte dönmek zorunda kalmış.
Gelelim biz bu maniye neden olan olaya. Her kış gecesi, yatmadan önce hayvanlara saman ve yemi (arpa, burçak, gazal ) verilir, bu işleme “sığıra bakma” işi denirdi. Mükremmi, bir kış gecesi, karısına “ şu eşeğe samanını ve yemini ver gel de yatalım “ der. Çırasını (gazlı fenerden önce çıra kullanılırmış) yakan kadıncağız ahırın kapsını açmak için iter, fakat kapı açılmaz. Ne yaptıysa kapıyı açamayan kadın kocasını çağırır. Mükremmi, durumu inceler ve eşeğinin arka tarafını (gerisini) kapıya dayadığını ve bu nedenle kapının açılamadığını keşfeder. Eşeği kapının önünden uzaklaştırmak ve kapıyı açmak için ne yaptılarsa başarılı olamazlar. Eşek, Nuh der, fakat, Peygamber demez misali inat eder ve kapının önünden çekilmez.
Kapıyı açmaktan vazgeçen karı-koca odalarına çıkarak yatarlar. Sabah indiklerinde, eşek hala kapıya dayanmış ve çekilmemektedir. Rivayete göre, uzunca bir süre daha eşek kapıdan uzaklaştırılamaz. Böylece, mahallede zaten meşhur olan Mükremminin Eşeğinin inadı için bu mani söylenir. Bu renkli insanlar, zaman gelir bu dünyadan göçüp giderler, fakat, renkli yaşantıları insanları hala tebessüm ettirmektedir. Yaptığımız incelemede, yıllar sonra, Mükremmi ve karısının gerçek adları, iki mahalledeki yakınları tarafından çocuklarına ad olarak verilir. Zaman gelir bu bebekler büyür ve bir biriyle evlendirilir. Yani, Mükremmi ve karısı, uzun yıllar sonra tekrar karı-koca olarak birleşmiş olur. Bunların kimler olduğunu da, okuyucunun bulması, öğrenmesi için cevapsız bırakıyoruz.
( Başka bir “ Yakımlar ve Öyküsü “ hikayesinde buluşmak üzere….. )
DERLEYEN ; Av. Naci SÖZEN Kasım 2007 / ANKARA
25 Kasım 2007 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder