20 Ekim 2007 Cumartesi

KIBRIS VE TÜRKİYE

KIBRIS OLAYININ TARAFLARI VE TÜRKİYE


1. Kıbrıs, 1877 Osmalı-Rus savaşında, Osmanlı orduları yenilip Rus orduları İstanbul önlerine (Yeşilköy) kadar gelince, İngilizler'in Rusları durdurmaları ve geri çekilmelerini sağlamaları karşılığında, geçiçi bir süre için Kıbrıs'ın yönetimini kendilerine devrini istemeleri sonuçu, İngiliz yönetimine devredilmiş ve gelecekte geri iade edileceği kararlaştırılmıştır.

2. Gelişen olaylar sonucu Osmanlının her cephede yenilmesi ve 1. Dünya savaşı çıkması nedeniyle, İngiltere, sözünden caymış ve Kıbrıs'I tek taraflı olark İLHAK etmiştir. Kurtuluş Savaşı sonunda toplanan Lozan Görüşmelerinde Kıbrıs fazla konu edilmemiştir. Sayın DENKTAŞ, anılarında, " İngiliz sömürgeciliğinin en sert dönemleri olan 1931-1945 yılları arasında Kıbrıs'da İngiliz idaresindedir. Bu dönemde, İngiliz Kral Marşı (Milli Marş) ezberlenir ve topluca söylenirdi." İfadeleri yer alır.

3. Menders ve Karamanlis, 1959 Zürih, 1960 Londra Anlaşmalarını imzalamışlardır. Kıbrıs üzerinde sahip olduğumuz haklar bu anlaşmalara dayanmaktadır. AB tarafından GKRY'ne tam üyelik verilmesi yasal bir temele dayanmıyor. Bu yasal olmayan duruma 1 mayıs 2004 öncesi, yasal bir durum kazandırmak için bu oylama ve plan ortaya çıkmıştır. Kıbrıs Türkleri, Türkiyenin oluru olmadan başka bir topluluğa katılamaz. Yani, yürürlükdeki uluslararası anlaşmalara ayıkrı olan Rum üyeliği olğusuna yasasllık kazanmak için Türkler kullanılmaya çalışılmaktadır.

4. Rumların HAYIR demesi herkesi şaşırtmıştır. İngilterede yayınlanan bir yazıda, Rumların plana evet denesini gerektirecek olan ve talepleri doğrultusunda planda yer alan 12 husus şöyle sıralanmıştır.
Rum göçmenlerin çoğu evlerine dönecekler,
Mal ve mülk iadesi olacak,
Türkiyeden adaya göç önlenecek (%5olabilir)
Rum toprağı %64 den %72 ye yükseliyor,
Bu hususlar BM garantisindedir.
Türk askeri, önce 6 bine, bilahare 650 ye inecek,
Adanın bölünmüşlüğü hemen sona erecek,
Kıbrısın tamamı AB ye girmiş olacak,
T.C. kökenlilerin tapuları iptal olacak,
Rumların çıkardığı ve AB hukukuna uyduduğu 140 kanuna EVET denmiş olacak
Kıbrısa giriş ve çıkışlar merkezi hükümetin yetkisinde olacak…. Bu kazanımlara rağmen neden hayır dendiği anlaşılamamış, ayrıca, Yunan gazeteleri de Kıbrıs Rumalrına " her istediğinizi aldınız, niçin hayır diyorsunuz diyerek sormaktaydılar.

5. Her iki taraftan EVET çıksaydı, 25 Nisandan itibaren nelerle karşılaşacağız ;
Kıbrıs'a vizesiz giremiyecektik, Yunanlılar için vize gerekmiyecekti.
Gemiler ve uçaklar izinsiz adaya yaklaşamıyacak, yakınından geçemiyecekti.
İçeriği belli olamay 9 bin sayfalık plan ile Kıbrıs masa başında kaybedilecekti
Yakın zaman içinde, Kıbrıs Rumları AB mahkemelerinde dava açarak, Türklere tanınan hakların AB hukukuna yakırılığını öne sürüp iptal ettireceklerdi.
Türklerin son güven noktası olan Türk Ordusu adadan çıkacaktı.
Türkiye ile bağları tamamen kopacaktı. Kıbrıs AB toprağı olacaktı.
Türkiyenin karşısına, Türk-Yunan sorunları, Güneydoğu, Irak meseleleri, Fener Patriği, Pontus Rumları konuları getirilecekti,
Türkiyenin AB üyeliği yolunda, Yunanistana ilave Kıbrıs devletide eklenecekti ( bu konu yinede var olacaktır)

6. Kıbrıs olayının aleyhimize gelişmesinin 3 önemli anı / olayı nedir?
Yunanistanın bizden önce AB üyesi olması,
Yunanistanın NATO'ya dönüşünde veto hakkımızı kullanmamış olmamız
Gümrük birliğine girerken Rum kesiminin AB üye adaylığına karşı çıkmadık,

7. Rumlara, HAYIR oyu verdiren hususlar neler olabilir ?
Türk egemenliğinin resmen kabul edilecek olması,
Türk ordusundan hemen kurtulamamak,
Türkcenin resmi dil olması,
Federasyonu red görüşünden sapmış olmaları,
Nasıl olsa AB üyeliklerinin garanti olmasıdır.

8. Türk tarafı için kritik konular,
Türk tarafına geçecek Rum göçmen sayısı,
Sınırların çizilmesi,
Toprak devri ve sınırla göçmen durumuna geçeceklerin iskanı,
Türkiyenin garantörlüğünün devamı,
Ekenomik konular,
Egemen ve eşit / güçlü kurucu devlet olarak kabul edilmeleri,
Planında yer alan hususların AB birincil hukuk olarak kabul edilmesi,
Adaya 7 bin BM Barış gücü sokulacak, muhtemelen, arkasından NATO güçleri görevlendirilecek (Yoguslavya örneği)..bu yolla ABD askeride gelecek..
Bu esasları dikkate almayan bir birleşmenin sonunda Girit adasının akibetine benzer bir gelişme olacak ve Kıbrıs Rum adasına dönüşebilecektir…Girit olayı nedir ?

9. AB ülkeleri ile Yunanistan ve Kıbrıs Rumları, Türkler ile dostluk kurmaya, birlikte yaşamayaisteklilermi ?
Fransız Dışişleri Bakanı Mıchel Barnier, 07 Nisan 204 günü, " Türkiyenin AB üyeliğine karşıyız" açıklamasını yaptı.
Alman Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi Lideri Edmund Stoiber " Türkiyenin AB üyeliği Avrupanın siyasi birliğiin sonu olur " dedi.
Eski Fransız Cumhurbaşkanı " AB bir Hıristiyan kulübüdür, Türkiyenin yeri yoktur " dedi.
Yunan din adamları Türkiyenin AB üyeliğini asla haketmiyeceklerini açıkladı.
Rum meclisi, 5 aralık 2003 günü şu kararı aldı. " 14 eylül 1922 günü, resmi olarak Küçük Asya (Anadolu) Elenizmi ve Küçük Asya yıkım anı ve şeref günü olarak kabul edilir. Her yıl 14 eylül günü Türkler tarafından Küçük Asya da yerlerinden edilen Yunanlılar için konuşmalar, etkinlikler ve anma törenlei yapılması kabul ve teyit edilir". Bu ve benzer kararlar birleşme olsaydı ne olacaktı?
Önceki yunan Dışişleri bakanı Papandrau bir konuşmasında " tüm rum malları teslim edilsin, Patrikhaneye bağımsızlık verilsin, Suriye-Türkiye sırnırı Araplara özgürlük, İmroz adalarına serbestlik verilsin, İznik, Bursa ve Sivasta patrikhaneler açılsın " demiştir.

10. Bazı önemli tesbitler,
İngilizlerin Kıbrıs üsleri hiç konu edilmiyor,
ABD'nin Kıbrısta üs edinmeyi amaçladığı söyleniyor
AB, Kıbrısı hemen kendine bağlıyarak, ABD, Türkiye ve Rusyayı dışarda bırakmaya çalışıyor.
Annan planından Rumlar bir şekilde hep haberdardı.
Bu planın ABD ve İngiliz menfaatlerine uygun hazırlandığı söyleniyor.
Rusyanın bu AB-ABD çekişmesini fısat bilerek BM oulamasını veto ettiği söyleniyor.
Plana göre , TBMM ve MGK kararlarından sapmalar olduğu dile getiriliyor.
Yunan hükümeti " oylama nasıl olursa olsun, Kıbrıs Rumlarının yanınındayız " diyor.
Kıbrısın Türkiye için stratejik önemi yoktur diyorlar, Türkiye 50 mil, yunanistan 450 mil, AB ülkeleri binlerce mil, ABD onbinlerce mil uzakta ve hepsi için stratejik önemi var, Türkiye için önemisizdir. (kargalar bile güler),
AB meclisinin son kararlarından biri " Türk hükümeti, batı ve AB yanlısı politikalrı ve uyum yasaları çalışmalarında, ülkede mevcut olan Kemalist kesimler, Yargı, Üniversiteler, TSK ve bürokrasiye karşı korunmalıdır "

11. Bu sonuca göre neler olacak ?
KKTC için Tayvan modeli uygulanabilir ? yani, uluslararası tanıma olmadan, ambargolar vediğer kısıtlamalar kalkabilir, büyükelçi atamazlar, ticari ateşeler atanır, serbest ticaret, turizm, eğlence, sermaye hareket bölgesi oluşur "
KKTC'nin tanınması için atağa geçilir, (zayıf bir ihtimal)
ABD ve AB Rumlara baskı yapar, Türklerin "anlaşmaz olduğu" iddası çürür.

ABDnin son söylemleri ;

1. Ilımlı islam,
2. Türk - islam sentezi,
3. Türk - İslam cunhuriyeti,(Powel) , bu söylemleri takiben, Türkiyeden , yeni oluşturulacak olan BOP için misal olması istenecek, hatta, bu role sokulacak,..

DEROGASYON NEDİR ?

Türkceye kısıtlamalar, istisnalar veya ayrıcalıklar diye çevrilmektedir. Türk tarafı için olmazsa olmaz diye tanımlanan önemli hususların ikili veya dörtlü çerçevede, yani imza garantisinde kalmaması v taraf olan AB boyutuna taşınması istenmektedir.
Yani, bu önemli konuların kalıcı olması ve ilerde iptal edilememesi için Abnin birincil hukuku haline getirilmesi şarttır. Çünki, AB inin kendisine has bri felsefesi ve hukuk düzeni vardır. Bunun temel unsurlarından biride, kendi bünyesi içinde dolaşım, yerleşme, mal-mülk edinme v iş yapma serbestisidir. AB üyeliğinden sonra, bir Rum vatandaşı AB mahkemelerine gider ve bu kuralların AB hukukuna aykırı olduğunu ileri sürerek iptaliniister ve mahkeme iptal ederse ne olacak? Türklerin kazanımları yok olacaktır. İşte, kazanılan hakların yok olmasını önlemek için bu esasların AB ülkelrince kabul edilmesi ve AB iç hukuk kuralları hüviyetini kazanmaları istenmiş, fakat, başarılı olunamamıştır.

AV. NACİ SÖZEN -ANKARA

Hiç yorum yok: