21 Eylül 2007 Cuma

Kazancı Kasabasını Tanıyalım

K A Z A N C I


Kazancı Kasabası, Göksu Vadisi’nin güney yamaçlarına kurulmuş olan eski bir yerleşim yeri olup, Ermenek İlçesi ile Güney-Kuzey ekseninde simetrik bir konumda ve Taşeli yöresinin tam ortasındadır. Anamur'a 85 km, Ermenek'e ise 26 km mesafede, deniz seviyesinden yüksekliği 1173 metredir. Merkez mahalle, Yukarı mahalle, Bucak, Uluköy, Türbesekisi, Tepecik ve Gökçeler Mahalleleri olmak üzere 7 mahalleden meydana gelen Kazancı’nın 2000 yılı sayımına göre, nüfusu 5163, seçmen sayısı 1997 kişidir. Kazancının deniz seviyesinden yüksekliği (Belediye binası önü) 1173 metredir.

Kazancı Kasabası, doğusunda Çatalbadem, İkizçınar ve Çavuş köyleri, batısında Gökçekent (Akmanastır), Ardıçkaya (Nadire) köyleri ve Anamur ilçesi arazileri, kuzeyinde Çavuş ve Gökçekent köyleri arazileri, güneyinde Çatalbadem köyü ile Anamur ve Bozyazı ilçeleri arazileri ile çevrilidir.

Kazancı, Karamanoğulları Beyliği zamanında, Beyliğin Uçbeyi olan Kazgancı Bey (Kazancı, Kazancu) tarafından kurulmuştur. Yöreye ilk olarak Gülnar sınırlarında yer alan Donrulu köyünden Donrulu Mehmet ve yanındaki insanların gelerek Merkez Mahallesi eski camisinin (Odanınönü) olduğu yere yerleştikleri bilinmektedir. Geçen zaman içinde çevreden ve uzak –yakın her bölgeden insanlar gelerek buraya yerleşmişlerdir.

Kazancı adı, tarihte, Kazancı, Kazancılı, Kazancık, Kazanculu ve Kazancıklı adları ile bilinen, Osmanlı Kaynakları ve Türk Tarih Kurumu belgelerine göre Yörükhan Taifesinden bir Türkmen Boyundan gelmektedir. Kazancıklı bölgesi Türkmenistan’da kayalık bir bölgenin adı olup, halen Türkmenistan Balkan vilayetine bağlı Kazancı (Gazgancı) ilçesi mevcuttur. Türkmenistan’dan Anadolu'ya göç eden Kazancılı Cemaati, Adana (Feke), Maraş, Kırşehir, Karahisari, Mersin(Gülnar), Samsun, Ermenek (Kazancı) bölgelerine yerleştirilmiştir. Halen, Anadolu'da, Çankırı, Erzurum, Kocaeli, Tokat, Aydın, Isparta, Zonguldak, Kayseri ve Sivas illerinde de Kazancı adını taşıyan kasabalar, köyler ve mahalleler vardır.

Kazancı’nın çevresinde ilk çağlardan itibaren yerleşim yerleri kurulduğu ve insanların yoğunlukla yaşadığı bilinmektedir. İlk Çağlardan kalma Kurtlu tepesi inleri, Roma ve Bizans devirlerinden kalma Körüstan Beleni, Kilise (Kilse) tepeleri , Popasın (Papazın) Kuyu, Önges Pınarı, Alain, Çıldırdak, Maşatın Dere, Hocaini (Hocini), Çurfalıklıin, Avlakini, Deliktaş gibi Hıristiyanlık dönemi adları halen kullanılmaktadır. Yöreye Karamanoğulları Beyliği sırasında Gülnar çevresinden gelen göçerler hakim olmuştur. Bu devirlerden kalma olan Bazaralanı (Kırkkuyu), Develikoyağı, Kartaltepe, Yüksekeğrik, Hamit (Hemid) Seydi mezarı (ermiş bir kişi olan bu zat, Gülnar'lı bir ağanın çobanı olup, Popas yöresinde olan mezarı İzmir, İstanbul dahil uzak yerlerden gelenlerce ziyaret edilmektedir) vardır.

Kasabada, Karamanoğulları devrinden kalma Merkez Camii ve Bucak Ulucami yıkılmış olup, Dinek kulesi, Muslu Dede türbesi, Dede Mollas, Hıdırellez, Sakat Dedesi, İmarat, Art Beleni (aslı At Beleni olup, cirit oyunlarının oynandığı ardıç ağaçlarıyla çevrili bir yerdir) ve Aybeyim gibi eser ve isimler vardır. Kasaba, güneyden kuzeye genişleyen ve " V " harfini andıran geniş bir vadiye kurulmuş olup, doğusunda, Kuşaklı - Teveklik- Elmalı oluk - Kızıltaş sıra yamaçları, batısında, Asar Beleni- Alainin yaka- Kızılcayer - Karakütük yakası sıra yamaçları, Güneyinde, Sivrice Belen, Akyokuş, Taşönü ve Mihrap tepesi vardır. Kuzeye ise Göksu'ya kadar genişleyerek uzanan sulanır arazi yer alır.
Kazacılılar, Osmanlının son dönemlerinden itibaren Yemen Cephesi savaşları, Sarıkamış (Şark cephesi) Harekatı, Balkan Savaşları, Çanakkale Harekatı ve nihayet yurdun dört yanında verilen Kurtuluş Savaşı cephelerinde yoğunlukla görev almış, sayısız şehitler vermiş ve gazilerinin hatıraları dilden dile dolaşmaya devam etmektedir.

Kasabada Cumhuriyet dönemiyle birlikte ilk okul kurulmuş olup, ilk öğretmeni merhum Sami ÖZTAŞ 1923 yılında eski yazı olarak eğitimi başlatmış, 1928 yılında yeni yazıya geçmiştir. Sami ÖZTAŞ, 25 yıldan fazla öğretmenlik yapmış ve ilk eğittiği çocukların çocuklarını da eğitmiş, 1948 yılında İvriz İlköğretmen okulu mezunları öğretmenler atanmıştır. Bucak (Nahiye) teşkilatı 1931 yılında Hikmet Müdür tarafından kurulmuş, ilk motorlu araç Fikri Bey zamanında gelmiş, Akif Müdür ise Göksu’da boğulmuştur. İlk dönemlerde, Jandarma Karakolu, Nüfus Memurluğu açılmış, sonraları, Orman İşletme Şefliği 1962, Tarım Kredi Kooperatifi 1950 yıllarında, Ortaokul 1969, Lise 1989 yılında açılmıştır. Belediye teşkilatı 1972, PTT şubesi 1974, Sağlık Ocağı 1975 ve elektrik 1985 yılında faaliyete geçmiştir. Kazancı insanı, aldığı eğitim ve başarıyı kovalaması sonunda ülkemizin her köşesinde, her makam ve mevkide görev yapmış ve yapmakta olup, Kazancı okullarında okuyanlar Amerika'dan Honkong'a kadar dağılmışlar ve halen çalışmaktadırlar.

Kazancı insanı, toprağına ve geleneklerine son derece bağlı olup, siyasete, yeniliğe ve kültüre meraklıdır. 1939-1942 dönem Ermenek İl Genel Meclisi üyeleri listesinde bulunan Hasan ERDEM Kazancılı olup, Ermenek’ten 1931-1972 dönemleri arasında Ermenek şehir dışından İl Genel Meclisi üyesi seçilen ilk ve tek kişi olan Hasan ERDEM, Hacı Muhtar lakabı ile halen anılmaktadır. Kasabada, Belediye teşkilatından başka, İlköğretim okulu, Lise, Jandarma Karakolu, Orman İşletme Şefliği, Sağlık Ocağı, Tarım Kredi Kooperatifi, Ziraat Teknisyeni, PTT şubesi, TEK İrtibat Memurluğu ve Eczane vardır. Tüm meslekler, kahvehaneler ve partilerin belde teşkilatları da mevcuttur. Derekahvesi ve Lokantası yazın dinlenilecek bir yerdir. Aybaham pınarları, Önges, Kazanpınar, Ayyanı pınarı, Toros çesmesi, Tozlu, Olucak, Elmalıoluk ve Körkuyu çeşmelerinin suyu çok güzeldir.

Her yıl yapılan Kültür Şenlikleri ile, unutulmaya yüz tutmuş olan yöresel oyunlar, yemekler, el sanatları, müzikler ve gösteriler tekrar yaşatılmaktadır. Körkuyu, Yenicesu, Toros Yaylaları ile Kabalak, Tozlu, Kırkkuyu yaylaları, Buzluca, Yüksekeğrik, Karakovanlık, Bozdağ, Kartal ve Kurtlu tepeleri, Elmalı oluk, Çal, Kızıltaş Öreğenligayağal, Taşönü, Horthort, Sivricebelen tepeleri, Yenicesuyunalan, Kzılalan, Burçakalanı, Otlukoyak ve İlabadı düzlükleri önemli yerlerdir.

Kasabanın arazisi sulanan ve sulanmayan (yayla) kesimler olarak ayrılır. Göksu barajı nedeniyle toprak kaybına uğramayacak olan tek yerdir. Çok verimli olan arazide tahıl, sebze ve meyvecilik yapılmaktadır. Sulama doğal pınarların suyuyla ve modernleştirilmiş su arıklarıyla yapılmakta, imar planları güncelleştirilmekte, yol, altyapı tesis ve araç mevcudu sürekli geliştirilmektedir. Buğday, nohut, mısır ve arpa ekilir, elma, ceviz, üzüm, kiraz, şeftali, armut ve kayısı yetiştirilir, sebzenin her türü (domates, soğan, fasulye, mısır, salatalık, patlıcan, patates) yetiştirilir. Hayvancılık ve arıcılık da yapılır. Eski çobanlar ve sürüleri kalmamış olmasına rağmen, halen yaylalarda küçük baş hayvan besleyen obalar mevcuttur. Tarım “ makineleşme “ ile birlikte, sığır, at ve eşek başta olmak üzere büyük baş hayvan sayısı çok azalmıştır.

Kazancı, şifalı ve buz gibi akan pınarları, serin havası, nemsiz ve oksijen dolu havası ve lezzetli besinleriyle yayla sayılan, yaz tatili geçirilecek bir yerdir. Sıcak Akdeniz sahillerinde bunalan insanlar yazları buraya gelerek ev kiralamakta ve gönüllerince yaşamaktadırlar. Gelecekte önem kazanacak olan " YAYLA TURİZMİ " bakımından da önemli bir potansiyele sahiptir. Yaylalarda, tarihi ardıç ağaçları, meşe, çam, ladin (köknar), sedir (katran), andız, şimşir ağaçları yoğunluktadır. Sulanan bölgelerde ise, çınar, söğüt karaağaç ve meyve ağaçları vardır. Kasabadan, Gülnar, Anamur ve Gazipaşa istikametlerine araba / yaya yolları mevcuttur. Ormanlık yaylaları ise, Toros yaylası, Kabalak, Yenicesu, Elmalıoluk, Körkuyu, Kırkkuyu, Buzluca, Bozdağ, Popas ve Köristan yaylaları sayılabilir.

Kazancı'da ÖZTÜRKCE bir dil kullanılmaktadır. Ağız ve lehçe olarak hiç değişmemiş ve bozulmamış olup, sözlüklere geçmemiş 200 civarında kelime tesbit edilmiştir. Halen A. Ü. Edebiyat Fakültesi’nde misafir öğretim üyesi olarak görev yapan Türkmenistan Kazancı İlçesi nüfusuna kayıtlı Prof. Bedri SARIYEV, her iki yerde yaptığı araştırmalar sonunda halk dilinin yedi asırdan beri hiç değişmemiş olduğunu belirtmiştir. Kasabanın davul, zuna ve kemandan oluşan klasik bir folklor çalgı ekibi ve mahalli saz sanatçıları vardır. Bu ekipler, kuşaklar boyu dağılmadam sürmektedir. Mahalli oyunlar, saya oyunları ve gösterileri, düğünler ve bayramlar başta olmak üzere bölgedeki her türlü festival ve kültür etkinliklerine katılmaktadır. Bu şenliklerde, Milli yemeğimiz olan, kazanlarda pişirilmiş keşkek, çılbır, pilav, el ile tulukta yayılan yayık ayranı, süt kaymağı, kapama börek, saç böreği, su böreği, kavurma pilav, baklava, kıvrım tatlısı, batırma ve arabaşı hazırlanarak misafirlere ikram edilmektedir.

Kazancı'da çok şair ve bilgin insan yetişmiş olup, eserler yazıya dökülmediğinden günümüze çok azı ulaşabilmiştir. Karacaoğlan Taşeli (Ermenek, Mut, Sarıveliler, Başyayla) yöresinde yaşamış olup, Kazancı yaylalarında da bulunmuştur.
Habına da, Karacaoğlan habına, Kurdanayım ala beşik içinde,
Koçyiğitler sığmaz oldu kabına, Görüneyim güzellerin göçünde,
KABALAK'da boz ardıcın dibine, KABALAK'da kara ardıç dibinde,
Yatmamıza, şuracık da, ne kaldı, Kırmızı önlüklü yar ister gönül..
şeklindeki dizelerinde görüyoruz. Mahalli ozan Çolak Hasan ise,
Sana derim, sana, Burçak alanı,
Yakana takmışsın, sümbül, laleni,
Ezelden ebede, adet böyle mi?
Hep senden mi geçer Bahşiş güzeli.. diyerek seslenmiştir. Günümüz şairlerinin ise bir çok Kazancı şiiri, yöresl öyküler ve nükteli fıkralar mevcuttur.

Kazancı dışında görev yapan memurlar ve işci olarak çalışan bir çok Kazancılı doğduğu topraklara geri dönmüş, emekli olanların hepsi yeni ev yaptırmışlardır. Kasaba, yörede en uygun “ EMEKLİ KENTİ “ olmaya adaydır. Ayrıca, çevresi ve konumu itibariyle de “ İLÇE OLMAYA ADAY “ kasabalardan biridir. Kazancı hakkındaki bu özet açıklamalarımızı bir halk deyişi olan “ Köy deyip geçmeyin, ora Kazancı / Kalplerde bırakır ince bir sancı “ dizeleriyle bitirirken, tüm misafirlerimize teşekkür eder, sağlık ve mutluluklar dileriz. Tarih : 07 Ağustos 2005

HAZIRLAYAN

NACİ SÖZEN
ERMENEK / KARAMAN

Hiç yorum yok: