15 Eylül 2007 Cumartesi

Eğitim Mücadelemizden Notlar - (3)

EĞİTİM MÜCADELEMİZDEN NOTLAR – (3)

( KAZANCI ORTAOKULU’NUN KURULUŞ ÖYKÜSÜ )



Kazancı Kasabasında 1967 yılına gelindiğinde, eğitim yılı sonunda ilkokulu bitiren ortalama 40 öğrenciden, sadece 4-5 kişinin Ermenek Ortaokuluna gidebildiğini görürüz. Kazancıda bir ortaokul açılmasının gerektiği ve bu konuda bir girişim başlatılması sıkça söylenir olmuştu. Bu dönemde, ortaokul eğitimi, memur olunmaya da olanak sağlayan çok önemli bir fırsattı. Liseye ve daha yükseğine gidilemese bile, ortaokul eğitimi diplomasıyla bir çok iş olanağı vardı.

Kasabadan bazı iyiliksever kişiler, her yıl, okulların kapanmasına yakın, çalışkan ve zeki çocukların isimlerini tespit ediyor, onların aileleri ve yakın akrabalarıyla görüşüp ortaokula gönderilmelerini sağlamaya çalışıyorlardı. Bu amaçla, çocukların babalarının ekin biçmekte oldukları tarlalara kadar gidip görüşen öğretmenler, teşvik ve telkinde bulunanlar bile vardı. Hatta, ortaokula gidecek durumda ve zeki iki oğlu olan bir veliye, sadece küçük oğlunun gönderilmesini kabul ettirebilen zamanın öğretmeni, kayıt döneminde, gizliden önce büyük çocuğun kaydını yaptırmış ve böylece her ikisinin de okuması sağlanmıştır.

1968 yılı Şubat ayında, yarıyıl tatili için köye gelmiştik. Tesadüf olacak ki, öğretmenimiz Sayın Sami TUNCA tatilden yararlanarak Kazancıya geldi. Bir akşam, halen faaliyette olan “ Sülüklerin Kahvesi “ adıyla anılan kahvenin girişten sağ köşesinde bir masanın etrafında oturuyorduk. Saat, gece 23.00 suları, kahvede çok az insan kalmıştı. Masamızda, Öğretmen Mustafa ÇETİN ve birkaç kişi daha vardı. Konu yine Kazancıda bir ortaokul açılmasına geldi ve bir girişimde bulunmaya karar verildi. Sabah ilk fırsatta Sami TUNCA ile görüşülecek ve Kasabanın (Nahiye) ileri gelenleriyle konunun tartışılması sağlanacaktı.

İkinci gün, Hocayı aramaya başladık. Kendisine, Okul konusundaki konuşmaları aktardık ve köyün ileri gelenleriyle konuşup mümkünse zaman geçirmeden bir toplantı yapılmasını sağlamasını istedik. Birkaç gün içinde herkes okul konusunu tartışıyordu. İleri gelenler ve muhtarlığın kararıyla ilanlar yapıldı ve köylü, ilkokulun (tek katlı eski okul) bir sınıfında toplandı. Kazancıda bir Ortaokul açılması, binasının köylü tarafından yapılması ve sonrasında öğretmen atandırılması hususları tartışıldı. Bazı kişiler, köylü katkısıyla böyle bir binanın yapılmasının mümkün olamayacağını, köylünün, ancak, ücretsiz işçilik yapabileceğini, mutlaka devlet gücünün olması gerektiğini, söylüyordu. Okul yapılsa bile, devletin öğretmen ataması ve okulun açılması kararını vermesi hususlarında bile sorunlar çıkabileceğini söyleyenler vardı.

Öğretmenimiz Sami TUNCA, “ okul yapılır yapılmaz öğretmen atanmasını sağlarız “ deyince, köy imamı Merhum Yusuf Hoca (GÜRBÜZ) söz alarak “ siz öğretmen atanmasını sağlayın, okulun yapılmasını beklemeye gerek kalmadan, caminin yarısı veya tamamını okul olarak tahsis ederim. Ben namazı okul yapılana kadar başka bir yerde kıldırırım” dedi. İşte, bir cami imamından beklenmedik bu cesur ve çağdaş çıkış, okul açılması konusunda herkesi umutlandırdı. Tam bu sırada, merhum Kara Ahmet (ÖZDEN) söz alarak “ ben şimdiden okul için 4 kile buğday ve 2 kavak veriyorum “ dedi. Nihayet, Kazancı için dönüm noktası sayılabilecek olan Ortaokul inşaatına başlandı. Törenlerle atılan temel ve imece usulü işçilik, sınırlı maddi yardımlar derken bina zamanında tamamlanamadı. Fazla gecikmenin önlenmesi için, Sayın Hüsamettin ERDEM öncülüğünde ve Ermenekli bazı hatırlı kişilerin yardımı ile binanın sıvaları yapılmamış ve kapı-pencere takılmamış olduğu halde, Ermenek Kaymakamına “ inşaat tamamlandı “ yazısı imzalatılarak üst makamlara gönderilmiştir. Bu yazıyı takiben, öğretmen atamaları yapılmış ve açılma emri verilmiş olup, eğitim, ilk yıl (1969 ) bir kahvede (Divadın Kahvesi), ikinci yıl Jandarma Karakolu üst katında yapılmıştır. Nihayet, üçüncü yıldan itibaren eğitime yeni yapılan okul binasında devam edilebilmiştir.

Bu Ortaokul, ilkokulu bitiren her Kazancılı çocuğun, ortaokul okuma şansını elde etmesi demekti. Nitekim, kasaba dışına okumaya gönderilemeyecek durumdaki bir çok öğrenci burada eğitimine devam ederek, sonrasında yatılı okullara gitti ve meslek sahibi oldu. Okulumuz, Kazancılı çocuklar dışında, çevredeki köylerin çocuklarının okumasına da vesile olduğundan, bölgemize ve toplumumuza faydası küçümsenmeyecek boyutlardadır.

Ortaokulumuzun ilk Müdürü (Kurucu Müdür) Sayın Mehmet ŞENEL olup, sırasıyla 10 müdür değiştikten sonra, Sayın Cafer TAŞTEKİN, Kazancılı “ilk Ortaokul Müdürü” olarak atanmıştır. Bir dönem, okulda müdürlük yapmış olan Sayın Osman TOSUN, bizlere gönderdiği maillerde, Kazancı günlerini unutamadığını bildirmekte, Kazancı sitelerine anılarını yazmakta ve okul bahçesine kendi elleriyle diktiği kavak ve çam ağaçlarının durumunu sormaktadır. Kendisine, okulun lise olarak son durumunu ve gök yüzüne yükselen kavak ağaçlarını gösteren resimleri gönderdik…

Kazancı İlkokulu ve Ortaokulunu bitiren gençler, eğitimlerine devam ederek bir çok meslek mensubu olmuşlar ve ülkemizin her köşesine, hatta, dünyaya açılmışlardır. Zaman içinde, ortaokulun da yetersiz olduğu ortaya çıkmış ve 1989 yılında Kazancı Lisesi açılmıştır. Ermenek Lisesinin 1968 yılında açılmış olduğunu düşünürsek, devletimizin ihmali ve gecikmenin ne boyutlarda olduğu anlaşılacaktır. Eğitim sistemimizde yapılan son yasal düzenlemeler nedeniyle, ortaokul, ilkokulla birleştirilerek “ İlköğretim Okulu” niteliğine dönüştürülmüş, Lise, tek başına eğitime devam etmekte olup, müdürü de, Kazancılı Sayın Ayşe TAŞTEKİN ( ilk bayan müdür )’dir.

Okul ve okuma fırsatı verildiğinde ve üniversiteye gitme imkanı elde edildiğinde, Kazancılı gençlerin nerelere kadar gidebilecekleri bir çok örneği ile görülmüş ve halende okuyan gençlerden izlenebilmektedir. Bu konuda, ilk dönemlerde eğitime başlamış olanlardan başlayarak birkaç örnekleme-hatırlatma yapmak gerekirse ;

. Ortaokul sonrası, Konya Lisesi ve Üniversiteye giden Kazancılı Halil ATALAY, Ankara Eğitim Fakültesini ( ilk eğitim uzmanı) ) bitirmiştir. Şimdilerde çok sayıda Kazancılı üniversite mezunu eğitimci ve okuyan öğrenci mevcuttur.

. Ortaokul sonrası, Konya, Karaman liselerini bitiren ve öğretmen olan Sayın Mustafa ÇETİN, Durmuş SAYDAM, Sami YILDIZ, Nurullah AKTAŞ ve İbrahim ZENGİN başta olmak üzere geçlerimizin eğitimi için çaba harcamışlar, polis olan Sayın Ahmet YILDIZ, Muhammet ERDOĞAN ve Rasim YILMAZ polis olarak topluma hizmet etmişlerdir.

. Karaman Lisesi sonrası Hava Harp Okuluna (İstanbul) giden Naci SÖZEN Teğmen olarak ( ilk subay) mezun olmuştur. Halen 3-4 Kazancılı subay görevde, 3-4 öğrenci de subay okullarında (Askeri Lise/ Harp Okulu) eğitimdedirler.

. Lise eğitimi, sonrası Eğe Üniversitesi Tıp Fakültesine giden Kürşat ERDEM, buradan mezun olduktan sonra (ilk doktor ve cerrah) ihtisas yaparak uzun yıllar Şebinkarahisar kentinde görev yapmıştır. Bu görevi sırasında yüzlerce Kazancılı oralara giderek ameliyatlar olmuş ve tedavilerini yaptırmıştır. Ayrıca, burada açılan Sağlık Meslek Lisesine çok sayıda Kazancılı öğrencinin gitmesine ve meslek/iş sahibi olmasına da vesile olmuştur. Sonrasında, bir çok Kazancılı genç Tıp Fakültelerine girmiş olup, halen Kazancılı 5-6 doktor görev başındadır.

. Eğitim mücadelesinin verildiği dönemlerde, Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesini kazanan Hacı Mehmet SONGUR, eğitim sonrası bir çok ilçede kaymakamlık ( ilk siyasal mezunu/ ilk kaymakam) yapmış olup, halen üst düzey devlet görevi yürütmektedir.

. Lise eğitimi sonrası Üniversiteye giden Mesut GÜRBÜZ, İktisat eğitimi sonrası başladığı ( ilk İktisat Fakültesi mezunu) işini halen sürdürmektedir.

. Kazancıda başlayan eğitimine Üniversite ve ABD’de devam eden Doçent Sayın Mustafa ÖZDEN ise, Harran Üniversitesinde başladığı ve yürütmekte olduğu önemli görev ile (ilk üniversite öğretim üyesi ) eğitime ve bilime katkı sağlamaktadır.

. Kazancıda başlayan eğitimine, lise ve Üniversite aşamalarını da ekleyip, inşaat mühendisi olan İzzet KORKMAZ, uzun yıllar ( ilk mühendis) devlet görevi yürütmüştür.

. Bu yazımızda yer veremediğimiz veya atlamış olduğumuz gençler bizi bağışlasın. Aslında, Kazancılıların geçmişte verdikleri ve halen vermekte oldukları “ Eğitim Mücadelesi “ her türlü taktirin üstündedir. Nitekim, günümüzde, yurdumuzun her köşesinde ve her meslekte hizmet yürütmekte olan Kazancılıların isimleri sayamayacak kadar çoktur.

Eğitimde gelinen bu başarılı durumun yeterli olduğunu ve her gencin eğitim olanağına sahip bulunduğunu söylemek elbette mümkün değildir. Orta öğretimini Kazancıda yapma imkanı bulan gençlerimizin, yüksek öğretime gitmelerinin hiç de kolay olmadığı, sınavları kazansalar bile bir çoğunun maddi imkansızlıklar nedeniyle eğitim yapamayacak durumda oldukları da bir gerçektir. Bu nedenle, daha çok gencimizin eğitim imkanı bulmasına ve zeki çocukların üniversitede okumasına katkı sağlamak amacıyla, son günlerde dile getirilen “ Kazancıda bir yüksek okul açılması “ konusunun desteklenmesi ve takip edilmesi yanında, uzun süreden beri kurulmasını arzu ettiğimiz “ Kazancı Eğitim ve Kültür ve Yardımlaşma Derneği “ projesini hayata geçirmek gerektiğine inanıyoruz ve kasabadaki her kesimden ve kuruluştan bu konularda destek bekliyoruz.

Derleyen : Av. Naci SÖZEN , Haziran 2007 / ANKARA

1 yorum:

Yorum Farkı dedi ki...

Eğitim konusunda güzel bir paylaşım